Giriş
Teknolojinin hızlı gelişimiyle birlikte dijital dünyada yeni fırsatlar doğarken aynı oranda hukuki riskler de artmaktadır. Bilişim sistemlerinin yaygınlaşması, kişisel verilerin dijital ortama taşınması ve online finansal işlemlerin çoğalması, bilişim suçlarını her geçen gün daha da önemli hale getirmiştir. Günümüzde en çok karşılaşılan suç tiplerinden biri olan bilişim suçları, hem bireylerin özel hayatını hem de şirketlerin, devletin bilgi sistemlerini doğrudan etkileyen suçlardandır.
Bu yazıda, bilişim suçlarının Türk Ceza Kanunu’ndaki karşılığı, suç türleri, cezaları, şikayet süreci ve yargılamaya ilişkin detaylı bilgiler sunulacaktır.
Bilişim Suçları Nedir?
Bilişim suçları, en basit tanımıyla bir bilişim sistemi üzerinden işlenen suçlardır. Bu suçlar, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) 243, 244 ve 245. maddelerinde düzenlenmiştir. Ayrıca bazı özel suçlar (örneğin kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi) da dolaylı olarak bilişim suçları kategorisine girer.
TCK’ya göre bilişim suçu; bir kişinin izinsiz olarak bir bilişim sistemine girmesi, sistemi engellemesi, bozması veya verileri silmesi gibi eylemleri içerir. Bilişim sistemleri, bilgisayarlar, sunucular, cep telefonları, ağ sistemleri ve hatta internete bağlı akıllı cihazları da kapsar.
Türk Ceza Kanunu’nda Bilişim Suçları
TCK Madde 243 – Bilişim Sistemine Girme
Bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuka aykırı şekilde girilmesi ve orada kalınması bu madde kapsamındadır. Örneğin bir kişinin sosyal medya hesabına veya e-posta adresine şifre kırarak girmek bu suça girer.
Cezası:
1 yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır. Eğer sistemde değişiklik yapılırsa (örneğin mesaj silinirse) ceza artırılır.
TCK Madde 244 – Sistemi Engelleme, Bozma, Verileri Yok Etme
Bu madde daha ağır fiilleri kapsar. Bilişim sistemini kullanılamaz hale getirmek, verileri silmek, değiştirmek, sisteme zarar vermek bu suça girer.
Cezası:
1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır. Suçun kamu kurumuna ait bir sistemde işlenmesi halinde ceza yarı oranında artırılır.
TCK Madde 245 – Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması
Başkasına ait bir banka ya da kredi kartının, kart sahibinin rızası dışında kullanılması veya bu tür verilerin ele geçirilerek kullanılması bu maddeye göre cezalandırılır. Bu suç hem bireysel hem de organize şekilde işlenebilmektedir.
Cezası:
3 yıldan 6 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezası verilebilir.
Diğer İlgili Suçlar
Bilişim suçları sadece yukarıdaki maddelerle sınırlı değildir. Aşağıdaki suçlar da bilişimle ilişkili olarak değerlendirilmektedir:
- Kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi ve yayılması (TCK 135 vd.)
- Hakaret, tehdit veya şantaj suçlarının internet yoluyla işlenmesi
- Müstehcenlik suçları (özellikle çocuk istismarı görüntülerinin paylaşılması)
Bu suçların cezaları işleniş biçimine, mağdurun durumuna ve sistemin türüne göre farklılık gösterir.
Bilişim Suçlarında Şikayet Süreci
Bilişim suçlarının bir kısmı şikayete tabidir, bir kısmı ise savcılık tarafından re’sen soruşturulur. Örneğin özel hayata ilişkin bir e-postanın okunması veya sosyal medya hesabının izinsiz ele geçirilmesi durumunda mağdurun 6 ay içinde şikayetçi olması gerekir.
Savcılığa şikayet, e-Devlet üzerinden veya doğrudan Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılabilir. Delil sunulması (örneğin ekran görüntüsü, e-posta çıktısı, log kayıtları) sürecin sağlıklı ilerlemesi açısından son derece önemlidir.
Sık Karşılaşılan Bilişim Suçları Örnekleri
- Sosyal medya hesaplarının çalınması
- Online alışveriş dolandırıcılığı
- E-posta ile gelen sahte fatura (phishing saldırıları)
- Kredi kartı bilgilerinin kopyalanması
- Şirket sunucularına yapılan siber saldırılar (DDoS)
- Okul veya üniversite sistemlerine izinsiz giriş
- Özel görüntülerin izinsiz yayılması
Bu suçlar, sadece bireyler arasında değil, şirketler, kamu kurumları ve uluslararası yapılar arasında da ciddi sonuçlara yol açabilmektedir.
Bilişim Suçlarında Deliller ve Dijital İzler
Bilişim suçlarının en önemli yönlerinden biri dijital delillerdir. IP adresleri, log kayıtları, ekran görüntüleri, adli bilişim raporları, e-postalar, sosyal medya yazışmaları, USB ve sabit disk içerikleri, siber güvenlik sistemlerinin kayıtları mahkemelerde delil olarak kabul edilmektedir.
Bu nedenle mağdur olan kişinin verileri silmemesi, ekran görüntüsü alması ve zaman kaybetmeden başvuru yapması önemlidir.
Bilişim Suçlarında Uzmanlık Gerekliliği
Bilişim suçları, teknik detaylar içeren ve özel bilgi gerektiren alanlardır. Bu nedenle savcılıklar genellikle Adli Bilişim Uzmanı atayarak teknik inceleme yaptırmaktadır. Öte yandan hem mağdurların hem de şüphelilerin bir bilişim ceza avukatı ile süreci yürütmesi hak kayıplarının önüne geçilmesi açısından önemlidir.
Bilişim Suçlarında Uluslararası Boyut
Bilişim suçları çoğu zaman sınır ötesi nitelik taşır. Örneğin bir dolandırıcılık vakasında fail başka bir ülkede olabilir. Bu gibi durumlarda İnterpol ve Europol devreye girerek, ülkeler arası yazışmalar ve iade talepleri yapılır. Ayrıca Türkiye, 2001 tarihli Budapeşte Sözleşmesi’ne taraftır. Bu sözleşme, bilişim suçları ile uluslararası mücadeleyi koordine eder.
Şirketler Açısından Bilişim Suçları
Şirketler, özellikle veri güvenliği, siber saldırı ve çalışan kaynaklı sistem açıkları sebebiyle bilişim suçlarının mağduru olabilmektedir. Bu nedenle kurumların KVKK, ISO 27001 ve 5651 sayılı kanuna uygun şekilde sistem kurmaları gerekmektedir. Saldırıya uğrayan şirketlerin hem maddi hem de itibar kaybı yaşama riski bulunmaktadır.
Konuya ilişkin daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Bilişim Suçlarına Karşı Alınabilecek Önlemler
- Güçlü ve benzersiz şifreler kullanmak
- İki faktörlü kimlik doğrulama kullanmak
- Antivirüs ve güvenlik duvarlarını aktif tutmak
- Sosyal mühendislik saldırılarına karşı dikkatli olmak
- Verileri düzenli olarak yedeklemek
- Hassas bilgileri paylaşmadan önce kaynağı doğrulamak
- Hukuki destek alarak veri koruma politikası oluşturmak
Sonuç
Bilişim suçları, dijital dünyanın kaçınılmaz bir gerçeği olarak hem bireyleri hem kurumları etkileyen ciddi suç tipleridir. Türk Ceza Kanunu’nda detaylı şekilde düzenlenmiş bu suçlar, delil toplama sürecinden ceza yargılamasına kadar teknik uzmanlık gerektirir. Mağduriyet yaşamamak ve hak kaybı oluşmaması adına, hukuki sürecin bilinçli şekilde yönetilmesi, zamanında şikayet ve uzman avukat desteği alınması büyük önem taşır.
Bir yanıt yazın